Pankart hedefine ulaştı!

Sivasspor, Fenerbahçe maçı öncesinde ev sahibi takımın sahaya çıktığı “Doğal olan normal doğum” yazılı pankart, medyada gündem oldu.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu da “Normaldir. Futbol maçına sadece erkekler mi geliyor arkadaşlar?” dedi.
Elbette kadınlar da futbol izliyor ama genelde erkeklerin izlediği bir futbol karşılaşmasında 11 erkeğin kadınları ilgilendiren bir konuda fikir beyan eden bir pankart taşıması ilginç bir olay.
Bu pankart için “Neden erkekler, doğumla alakalı bir konuda kadınlara ahkâm kesiyor”, “Size ne kadınların nasıl doğuracağından?” diye tepki gösterenler de oldu.
Elbette nasıl doğum yapacaklarına kadınlar karar verir lakin pankartın verdiği ana mesaj da farklı zaten.
Pankartın verdiği mesaj; sezaryen yerine doğal doğumun daha doğru ve faydalı olduğu.
Aslında 11 erkeğin bu pankartı taşımasının yarattığı tartışma normal doğumla ilgili farkındalık yaratmada daha etkili oldu.
Bu pankartı voleybolcu kızlar taşısaydı aynı etkiyi yaratmazdı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sezaryenle doğumun yüzde 10-15 oranında olmasını “kabul edilebilir” buluyor.
Bu, hem anne hem de bebeğin yaşam boyu iyilik hali için tavsiye edilen oran.
Türkiye ise sezaryen doğumda yüzde 62,8 oranla dünya birincisi!
Bizi yüzde 53,8 ile Güney Kore ve yüzde 52,6 ile Meksika takip ediyor.
Bu oran genelde modern, medeni ülkeler olarak görülen Finlandiya’da yüzde 6,6, Hollanda’da yüzde 7,7, İsveç’te yüzde 8,6, Norveç’teyse yüzde 6,6 düzeyinde.
İngiltere’de planlı sezaryen doğumları ise yüzde 9 oranında.
Uzmanlar acil bir durum ya da bir sağlık sorunu gerekmedikçe normal doğumu tavsiye ediyor.
Örneğin doğum konusunda en saygın kurumlar arasında gösterilen İngiltere Kraliyet Ebelik Fakültesi’nde danışmanlık yapan Gail Johnson “Sezaryen bir acil müdahaledir. Normal doğumun gerçekleşemeyeceği görüldüğünde başvurulur.” diyor.
Ayrıca Johnson, sezaryen doğumun bir kişisel tercih olmaması gerektiğini; güvenli bir ameliyat olsa bile vajinal doğuma kıyasla daha fazla risk taşıdığını belirtiyor.
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı da son dönemde normal doğumu tavsiye eden farkındalık projelerine imza atıyor ama sezaryen doğumda birinci olmamızın asıl nedeni özellikle özel hastanelerinin sezaryen doğumu teşvik etmeleri.
Çünkü sezaryen ameliyatı ve doğum sonrası hastanede yatış süreci daha çok kazandırıyor.
Normal şartlar altında normal doğum süreci 10 ila 15 saat, sezaryen ise yarım saat sürüyor.
Yarım saatte daha çok para kazanmak özel hastanelerin işine geliyor.
Aslında ülkemizdeki devlet hastanelerinde de sezaryen doğum dünya standartlarının üzerinde.
Bunun nedenlerinden biri de ebe sayısının düşük kalması.
Eskiden doğumlarda ebeler daha fazla sorumluluk sahibiydi. Şimdi ise ebeler doktorların yardımcısı pozisyonundalar.
Bütün hastanelerde ebe sayısı ve yükümlülükleri artırılmalı.
Sezaryeni teşvik eden doğumhane sistemi değiştirilmeli.

***

52 SABIKALI SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK!
İstanbul’da, uzun süredir polis tarafından aranan ve hakkında kesinleşmiş 105 yıl 274 ay 92 gün hapis cezası bulunan 17 yaşındaki firari hükümlü sonunda yakalandı.
Çocuk hükümlünün, 52 sabıka kaydı olduğu, hırsızlık ve yankesicilik de dahil bugün kadar 160 farklı olaya karıştığı ortaya çıktı, iyi mi?
Polis yakalıyor, yargı salıyor!
Çünkü modern hukuktaki 52 sabıkası olan bu çocuk “Suça Sürüklenen Çocuk” olarak görülüyor.
Oysa bu çocuk tam zamanlı çalışan profesyonel bir suçlu.

“Suça Sürüklenen Çocuk” kavramının günümüz şartlarına uymadığını ve suçlu yetiştiren ailelerin yargılanması gerektiğini ısrarla yazıyorum.
Dikkat çekmeye çalıştığım bu konular 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin trajik ölümüyle daha çok tartışılmaya başlandı.
Mevcut hukuk sistemi suç işleyen çocuğu koruyor ve onun daha çok suç işlemesine neden oluyor.
Bu suç makineleri yüzünden ölen ya da yaralanan çocukların ailelerine de “Üzgünüz suçu işleyen de suça sürüklenmiş çocuk” deniyor.
Böylece topluma faydalı, örnek çocuk yetiştirenler cezalandırılmış olunuyor.
Minguzzi öldüren çocuğun aileye ise normal hayatına devam ediyor. Katil çocuklarının birkaç yıl içinde dışarı çıkmasını bekliyorlar.
Hukukta “Suça Sürüklenen Çocuk!” romantizmine acilen son verilmeli.

***

ŞARJ İSTASYONLARININİŞGAL EDİLMESİ
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı karara göre artık şarj istasyonlarında yalnızca aktif şekilde şarj edilen araçların park etmesine izin verilecek.
Normalde olması gereken de bu ama ülkemizde otopark alanı azlığı yüzünden şarj istasyonlarına aracını park edenlerin sayısı çok.
Haberlerde izliyoruz; bir sürücü elektrikli aracıyla tam şarj istasyonuna yönelirken benzinli bir araba sürücüsü o alanı işgal edip “İstediğin yere şikâyet et” diyor.

Benzin istasyonundaki pompanın önüne araç park edilip gidilmiyorsa, şarj istasyonlarına da amacı dışında park edilmesi yasak olmalı.
Şimdi Ankara’da şarj istasyonları amacı dışında kullananlara para ve araç çekme cezası uygulanacak.
Tüm Türkiye’de bu uygulamaya geçilmeli.

***

BÜYÜK AHLAKSIZLIK
Diyarbakır’da bir tır sürücüsü, yaptığı kaza sonucu hayatını kaybetmesi ve bazı insanların yola saçılan domatesleri toplaması gündem olmuştu.
Ne yazık ki, böyle durumlarda bireylerdeki yağma içgüdüsü ön plana çıkıyor.
Oysa yapılan hırsızlık.

Hadi ihtiyacı olup yere dökülen domatesler ziyan olmasın diye toplamayı bir nebze olsun anlarım ama söz konusu olayda lüks bir SUV aracın sahibi de kasa kasa domatesleri bagaja yüklüyordu. Bu olaya “Koyun can derdin, kasap et” bile diyemeyiz. Burada daha büyük bir ahlaksızlık var!

***

Altyazı
“Bu dünyada öyle şeyler oluyor ki, Tanrı’nın neden izin verdiğini merak ediyorum.” (Yeşil Yol)

Haber Kaynak : SABAH.COM.TR

“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Full HD Film izlededektiforganik hit botubatum escortstbilisi escortbayan escortბათუმის ესკორტიbatum escort